Gazze’ ye yönelik uygulanan ağır ablukalar ve savaşın/soykırımın getirdiği şiddetli kıtlık sebebiyle, bölgenin daha hızlı kalkındırılmasına destek olabilmek adına, tüm "Fidye" bağışlarının nakdî olarak değil aynî olarak (gıda paketi) dağıtımlarını sadece Gazze' de sağlamaktayız.
İslâm zorluk dini değildir, kolaylık dinidir. Rabbimiz biz kullarına türlü türlü güzellikler bahşetmiş, bunun yanında yapacağımız ibâdetlerde de kullarının ihtiyarlık ve hastalık durumlarını gözetmiştir. Fakihlerin genel kabulüne göre bir insanın ihtiyarlık ya da hastalık sebebiyle oruç tutamaması ve kazâ etmesinin de mümkün olmadığı durumlarda; Ramazan orucu tutamadığı gün sayısınca fidye ödemesi uygun görülmüştür. İhtiyarlık veya hastalık sebebiyle gücünün azalması, takatinin yetmemesi durumundaki bir kişinin oruç tutması sağlığını tehlikeye atacağı için, dinimiz böyle bir kolaylık sağlamıştır.
İhtiyarlık ya da hastalık gibi durumlardan birisini yaşayan kişi, tutamadığı günlerin yerine fidye ödemez ise büyük vebale girer, zira bu fidyeyi ödemek, İslâm fıkhında büyük çoğunluğa göre vâciptir yani bir nevi farz gibi kabul edilir.
Rabbimiz bu konuyla alâkalı şöyle buyurmuştur:
“Ey îman edenler! Sizden öncekilerin üzerine yazıldığı gibi, sakınasınız diye sizin üzerinize de sayılı günlerde oruç yazıldı. İçinizden hasta veya yolcu olan, başka günlerden sayısınca tutar. Orucu tutmakta zorlananlar için, bir yoksulun (günlük) yiyeceği kadar fidye yeterlidir. Bir iyiliği mecbur olmadan yapan için bu (yaptığı) iyidir. Ama orucu tutmanız –bilirseniz– sizin için daha hayırlıdır.” (Bakara, 2/183-184) Rabbimiz bu konuyla alâkalı şöyle buyurmuştur:
Hastalık veya ihtiyarlık sebebiyle oruç tutmaya gücü yetmeyen kimse, fidyesini Ramazan ayının sonunda toptan verebileceği gibi, Ramazan ayı içinde günlük olarak da ödeyebilir. Hatta Ramazan ayının başında da fidyesini toptan verebilir.
Oruçta fidye miktarı, âyette geçen: “Bir yoksulun (günlük) yiyeceği...” (el-Bakara 2/184) ifadesinden de hareketle, bir kişiyi bir gün için doyuracak iki öğün yemek olarak anlaşılmış olup, bu da fitre miktarı olan 180₺ ile aynı bedele karşılık gelir. Bu miktarın karşılığı olan yiyecek veya aynı değerde para olarak verilmesi de câizdir. Hatta imkânı olan Müslümanların daha fazla miktarda vermesi çok efdaldir.
Siz de gücünüz yetmediği için Ramazan orucu tutamıyorsanız ve fidyenizi de nereye vereceğinizi bilmiyorsanız, sayfamızdan bağış yaparak, en muhtaç kişilere ulaşmamıza vesile olabilirsiniz.